16 Kasım 2011 Çarşamba

My trending topic:Diş Hekimi Fobisi

Ucu neredeyse antik çağlara dayanan bir diş tedavisi hikayem var benim. Birinci sınıfa başladığımızda arkadaşlarımın süt dişleri teker teker düşüp onlara yastık altından para kazandırırken benimkiler gelişim dönemimden bihaber çene kemiğime kazık çakmışlar gibi öylece duruyorlardı. Bir süre sonra hafiften sallanmaya başladılar, umutlandık, hala çıkmamakta inatçı olunca bizimkiler tuttu beni kolumdan doooğru diş doktoruna. Röntgende kalıcı dişlerin de gelmek üzere olduğu görülünce yer açmak için belli periyotlarda o güzel, minik, beyaz, inci dişlerimi biiiir bir çektiler...Koltuğa oturmadan da anlaşma yapıyordum, doktor çektiği dişleri bana veriyordu, annecikten aldığım küçük altın kutularında biriktiriyordum onları.

Tamam süt dişleri gitti ama yerine gelmesi gerekenlerden bazıları inatla rötar yapıyordu, bu kez Gülhane’ye nedenini araştırmaya gitmeye başladık. Oradaki bir doktor bendeki sorunun küçük çene-büyük dişler çatışması ve annecikteki “fabrikasyon hatasından” (evet bugün gibi hatırlıyorum cümleyi) kaynaklandığını, ilerde ortodontik tedavi görmem gerektiğini söylemişti. O günlerde yalvardığımı hatırlıyorum n’olur ben böyle olmasına razıyım, artık doktora gitmeyelim diye, annecikse (ileri görüşlü anne tavrıyla) sonradan ona teşekkür edeceğimi söyleyip inatla beni sürüklüyordu randevulara. 5. sınıfın yazımıydı neydi, bir yandan çeneye sığmayan azı dişlerimi çekiyorlardı ve kutumdaki diş sayısı artıyordu ama ben hala üstteki ön dişim ve hala yanına gelmeyen arkadaşının boşluğu ile yiyecekleri yandan yandan kemirmeye çalışıyordum.Zavallı ben...

Neyse ki ortodontik tedavi dedikleri şey başladı, İzmir Konak Diş hastanesi yollarını arşınladım yıllarca, oradaki doktorumdan da nefret ediyordum, hala aklıma geldikçe kinim depreşiyor, son birkaç yıl içinde anlaşıldı hatalı uygulama yaptığı.Üniversitede diş tellerimi sempatik bulanları hiç anlamadım, bir de sürekli ne zaman çıkacağını soranlara kıl kaptım, çıktığında “aayyy teller çok yakışıyordu sana, çıkartmasalardııııığğ” diyenlerle ilişkimi ayrı bir kategoride değerlendirdim. Tam özgürlüğüme kavuştum, özgüven fışkıran gülücükler atabiliyorum derken işte o mikemmel ortodontistin hatalarının sonuçlarıyla yüz yüze geldim. Haydi lilililililili yarrr!!!!

Diş bakımı konusunda o kadar hassasım, bıraksalar patolojik boyuta ulaşır, saatlerce diş fırçalayacağım ama 6-7 ay önce kontrol sırasında yeni bir diş problemi ile karşı karşıya olduğum ortaya çıktı. Şükür ki benim bir ihmalimden kaynaklanmıyor. Allah beterinden korusun diyorum tabi ama nedir bu bahtsızlık diye de sormadan edemiyorum. Ben ki 4 gömülü yirmi yaş dişi çektirmiş ve benzeri badireler atlatmış biri olarak o darbeli matkap gibi şey yüzünden bu yaşımda diş hekimi fobiği oldum. Dün akşam bildiğim ve o an uydurduğum bütün gevşeme yöntemlerini kullanmaya çalışmama rağmen nasıl gerildimse o koltukta, sabah hem çene ağrısı hem de tüm kaslarımın tutukluğuyla güne başladım. Ağzımda yanık diş macunumsu bir tat, bir hafta sonraki pansuman randevusunun stresi şimdiden başladı. İyi bir masaja ve hamam seansına ihtiyacım var.

                               
 http://www.tuvie.com/future-dental-chair-concept/(nasıltasarlanırsatasarlansıngerilimiazaltmaz)                                                                                                  

Bu arada, bunca yıllık ihtisasım sırasında karşıma çıkan hiçbir doktor diş macunu reklamlarındaki güler yüzlü, hastayla empati kurabilecek ve uygulama sürecini kolaylaştıracak gibi görünen, “6 ayda bir diş hekiminizi ziyaret edin” tiplerden değildi, öğrendiğim şeylerden biri de diş doktorlarının kendilerine “dişçi” denmesinden nefret ettiğiydi, aklınızda olsun gittiğinizde ağzınızdan kaçırmayın, malum sağlığınız onların ellerine mahkum, daha az acı çekmeniz ise size bağlı:)

4 yorum:

  1. uyy anam benim de oluşuyor yavaş yavaş dişçi fobim, neyse dur az kaldı rahatlama seanslarına, havuz, masaj sefalarına:)

    YanıtlaSil
  2. ayy kıyamam ben sana! geçmiş olsun nasıl bir talihsizlik buu :(

    ben de vakti zamanında şöyle bir yazı yazmıştım ve benim dişçiim (inatla dişçi diyorum eheh)

    çok güleryüzlü beki de onun sayesindde korkmuyorum ama başta çok korktuğumu itiraf etmeliyim :)

    YanıtlaSil
  3. ebygale, korkcak bişe yok, gerçekten:)
    hebele hübele girişecek bir de tellak bulsak:)

    mia wallace, hem de ne talihsizlik ama:(
    Sen de şanslıymışsın, yıllardır arayıp bulamadığım birine rastlamışsın:)

    YanıtlaSil
  4. bende var!;)
    http://editorist1783.blogspot.com/2011/11/verona-julietin-evi.html

    YanıtlaSil