24 Ekim 2011 Pazartesi

Bencilus Kitana

En son şu appleci abi gündemdeyken sorgulamıştım kendimi, vay efendim bugün hayatımın son günü olsa falan filan...
İsteğin kadar sorgula, düşün taşın, hayat kısa de yine de aynı tas aynı hamam...
Yaklaşık 2 aydır saçma sapan bir durum yüzünden başıma gelenlerle uğraşıyorum, kah şanssızlığıma kah tecrübesizliğime dem vurup içinden çıkmaya çalışıyorum, son 1 hafta da bu durumumun sonucunun üzerimdeki izlerini silmeye çabalıyorum. Kanaatimce kesinlikle bende ters giden bişeyler var, bulamıyorum, zaten bi bulursam...
Böyle içim daralıkken bataryam uyarı veriyor toparla kendini diye.
                                                                  
Bir gün öğreniyorum ki can arkadaşlarımdan birinin uzun süredir görev yaptığı yerden şehit haberleri geliyor, isimler açıklanıyor, aklım çıkıyor, gidenlerin içinde onun adı da olabilirdi, olmamasına sevinirken kendi kendimi ayıplıyor, utanıyorum. Diğerleri de can...
Ne bencilim.


Deprem oldu. Bir varmış bir yokmuş oldu.
Bölgeye yakın yerde yaşayan canım "ruj kadını"nı arıyorum telaşla, 4 gündür hastanede yattığını o zaman öğreniyorum.
Ne vefasızım.
İnsanın can arkadaşından haberi olmaz mı?


İnsanlar can derdinde, ben ne derdindeyim diyorum.Öğrenmem gerek küçük şeyleri gerçekten dert etmemeyi, hayatta insanın başına gelmediğin kalmadığını...


Bakamıyorum haberlere, gazetelere, gördüklerim de gözümün önünden gitmiyor.
Herkese sabır diliyorum.Bolca dua ediyorum. Ve devletimiz güçlü safsatasından nefret ediyorum.Çünküsü burda, derdime tercüman.
Yeni kararlar alıyorum yine, büyük ihtimalle bir süre sonra hükmünü yitirecek.Olsun, alıyorum.

Bu da böyle sıkıcı bir yazı olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder