27 Mart 2014 Perşembe

tazedirekt.com

Geçtiğimiz hafta sonu, Bursalı bloggerlar olarak Bursa'mızın yeni hizmeti tazedirekt.com ile tanıştık.
Birkaç hafta önce yaşadığım muhitteki teslim noktalarını gördüğüm firmayı meğer Erikli'yi bir su markası haline getiren Hasan Aslanoba kurmuş.







"Hesaplı tazelik kapınızda" sloganı ile yola çıkan ve aracıları aradan çıkararak kendi ürünlerini kendi çalışanları ile teslim eden tazedirekt.com şu an için sadece Bursa'da hizmet veriyor. Et ürünleri kendilerine ait Boğazköy Çiftliği'nde antibiyotiksiz ve en kaliteli yemlerle yetişen hayvanlardan elde ediyor ve sipariş üzerine teslim için hazırlayıp bir gün sonra raflarda ve depolarda beklemeden en taze hali ile teslim ediyor.Satın aldığınız paketin üzerinde bulunan "kulak küpe numarası" ile et temin edilen hayvanın nerede doğduğunu, ne ile ne zaman beslendiği bilgisine ulaşmanız da mümkün.Firma 2 yıl sonra kendi bahçelerinde doğal üretim belgesine sahip olacağından şimdilik meyve-sebzeleri tedarikçilerinden sağlıyor ve ilerde organik ürünlerle de hizmet vermeye hazırlanıyor.






 Etkinlik yine eğlenceli geçti:)



Bol bol poz vermeyi  ve


 başta Smilena ve Hobizu olmak üzere



tüm kızlar #selfie çılgınlığına katkıda bulunmayı ihmal etmedik:)


Ben siteyi deneyimledim bile. Siparişleriniz (20.00'den önce verilenler) ertesi gün sizin seçtiğiniz saat aralığında kapınızda. İşten eve geldikten 10 dakika sonra teslimat görevlisi kapıdaydı, aldıklarımı taze taze dolaba kaldırdım, kalan gücümü de evde her yeri karıştırmak isteyen balığım için harcadım:)






İlk siparişte bir de önlük hediyeniz var:)

Ürünlerinizden memnun kalmazsanız kapıda iade edebiliyorsunuz, sonradan iade etmeye karar verirseniz de tazedirekt.com görevlileri gelip kapınızdan alıyor.


Tazedirekt.com, bebekle hayatın her şeyi ışık hızında yapmayı gerektirdiği bir dönemde, bir de alışverişe zaman ayırmaktan, evime yakın olan marketin dar rafları arasında bebek arabası ile manevra yapmaktan ve alışveriş sonrası ürünleri taşırken denge sağlamak için çayda çıra oynuyor havası yaratmaktan kurtulmak için süper bir kolaylık. Tavsiye ediyorum:)

Tazedirekt.com ekibine bizi bu hizmetle tanıştırdıkları ve keyifli geçen etkinliği hazırladıkları için teşekkür ediyorum.

25 Mart 2014 Salı

11/52



"A portrait of my son, once a week, every week in 2014."
"Oğlumun bir portresi, 2014 boyunca, her hafta."

Taşı, doğur, besle, geğirt, temizle, oynat, eğit...Ama o anneannesini senden daha çok sevsin! 
Kapitalist sistem sana hiç olmadığım kadar çok doluyum! 
Ağlamak istiyorum!



19 Mart 2014 Çarşamba

Çağan'ın Susam Sokağı Temalı 1. Yaş Günü

Geçen yıl, tahminen bu zamanlardı. Gecem gündüzüm birbirine karışmış, muhtemelen Çağan'ı yeni uyutmuş, bir şeyler atıştırmak için mutfağa gitmiştim. O sırada kapı çaldı, belediyeden gelen bir görevli bir kaç soru sormak istiyordu. Başladı...
 "Hanede kaç kişi yaşıyorsunuz?"
Biraz düşündüm.
 "....3(!)"


Biz, artık 3 kişi yaşıyorduk bu evde, gerçekten "biz" olmuştuk.
Çağan bizimleydi, ben bir anneydim. 
O günlerin üzerinden 1 yıl geçti. Çağan yaşına bastı.
Oysa biz onun için " Hoşgeliyorsun Çağan Partisi" ni daha yeni yapmıştık.
1. yaş gününü mü kutlayacaktık:)

İlk yaş günleri hep bir ikilem yaratır, zaten çocuk hiçbir şeyin farkında değildir, gerçekten yapılmalı mıdır,  yapılırsa bu parti büyükler için oluyordur ve bunca şey gerekli midir? Bence ilerde onun için ne güzel bir kutlama yapıldığını görünce sevinecek ve kendini değerli hissedecek, bu sebeple ilk yaş gününü çok önemsedim. Doğum gününü gerçekte doğduğu gün olan 1 martta kutlamamız da ayrı güzel oldu.

Hazırlıklara başlarken;
Önce Nadidemin önerisi ile Susam Sokağı temasında karar kıldım, görselleri taradım, fikirlere baktım. Sonra mekan araştırmaya başladım, aslında tüm hazırlığı kendimizin yapacağı bir kutlama olsun istemiştim ama hiç bir işletme bunu kabul etmeyince ÖZGEN ÖZLÜCE'de karar kıldık. Burada kutlama için kendimize ait bir bölümün olması avantajı  da vardı, aslında mekan bahar ve yaz aylarında yapılacak kutlamalar için daha da uygun çünkü kocaman bir bahçesi ve çocuklar için oyun parkı da var. Mekanın  mutfak şefi Sevda Hanım'ın kendinden emin hali beni çok rahatlattı,  daha önce tatmadığım yiyecekleri misafirlerime ikram edecektim, kendimce çok büyük bir risk almıştım. Her detayı ile içime sinen çok güzel bir kutlama oldu. İkramlar ve mekan beğenildi.  Emeği geçen herkese çok teşekkür ederiz.




Panomuz,  bunner ve diğer süslerimiz Bora'nın emeği, o iş yoğunluğunda bunları hazırladı, her detayı ile uğraştı, teşekkür ederiz.

Renkli pelür kağıttan ponponlar annemin elinden, aslında daha büyük ponponlar yapacaktık ama top kağıt online siteler de dahil bulamadım,  A4 boyutu bulunca minnak ponponlar oldu, diğer süsleri fotoğraflamayı unutmuşuz:( Malzeme desteği yine Nadidemden. Burada, 5 katlı Sönmez İşhanı'nda tek renk eva bulamadık, Ankara'dan geldi.



Sevda Hanım Arnavut böreğini güzel yaptığını söylemişti, daha önce adını duymuştum ama hiç yememiştim. En beğenilen ikramlardan biri oldu, gerçekten ne börekmiş, 30 kat el açması yufkadan yapılmıştı.


Lorlu küçük poğaçalar ve mercimek köfteleri de başarılıydı. Renkli patates salatası ve şehriyeli tavuk salatası  menüdeki salata çeşitleriydi.


Susam Sokağı'nda en sevdiğimiz karakterlerden biri Kurabiye Canavarı. Bizim temamızda Kurabiye Canavarı biraz torpilliydi:) Bu kurabiyeleri Ayşegül komşum ve annemle birlikte 2 gecede yaptık. Bir gece kurabiyeleri pişirdik, ertesi gece süsledik.  İlk şeker hamurlu kurabiye denemesiydi, komşumun tecrübeleri sayesinde altından kalktık, eh bir de ben biraz daha az mükemmeliyetçi olsam daha iyi çalışacaktık. Milimetrik hesaplar bu pastacılık işi için fazla sert:)
Not: İlk kez deneyecekler son geceye bırakmayın, birden fazla kalıpla çalışın, kurabiyeler pişip soğuyunca bir miktar çekiyor, süsleme için aynı kalıp küçük gelebiliyor.


Veee en popüler ikinci ikram: Kurabiye Canavarlı Cupcakeler. Blog dünyasından sonra İnstagram dünyası da bana yeni arkadaşlar sunmaya itina ile devam ediyor. Hayriye'nin blog yazmasını çok isterdim zira zehir gibi bir hatunkişi kendisi, instagram hesabından Motherinlove adı ile takip edebilirsiniz. Bu cupcakeleri o pişirdi, son gece mutfakta krizlere girip benden fazla strese girdi. Bir kez de buradan teşekkürler sana!




Pastamız Düşlerimin İncisi  Dilek Hanım'ın elinden.

Dilek Hanım'la çalışmak istediğinizi şıp diye anladığı ve eli süper lezzetli olduğu için çok zevkliydi. Pastayı herkes çok beğendi, ben de kendisini işaret edip arkadaşım yaptı diye böbürlendim:))


Çağan doğduğundan bu yana her ay bir tema belirleyip fotoğrafını çektim. Bu fotoğraflarla bir zaman tüneli oluşturdum, bu haliyle çok sade kaldı, son dakika yaşanan bir aksaklık sebebiyle istediğim gibi bir sunum olmadı, eh her şey yolunda gitmiyor işte.


Bu ayın teması elbette Kurabiye Canavarı'ydı. Smilenam bere ve örgü bebeği ile diğer 4759 ay fotosunda olduğu gibi bu aya da imza attı:) Bereyi takmayı ısrarla reddeden Çağan'la ancak böyle bir fotoğraf oldurabildim.


Davetlilere hediye etmek için evadan kitap ayraçları hazırladım. 2 ay öncesinden hazırlıklara başlamak bu aşamada önemli, sandığımdan meşakkatli olan bu ayraç hazırlama işi için tek tek her katı aynı şekilde kesip birleştirmek dolu dolu 2 haftalık zaman aldı, son dönemde gelen yardım tekliflerini geri çeviremedim çünkü parmaklarım çarpılmış gözlerim de şaşı olmuştu. Canım çocukluk arkadaşım Gülay'ım son anda bana el uzattı da işin içinden çıktım:) 


Anı kartı için de çift taraflı kurabiyeler hazırladı Bora. Güzel dileklerin yazıldığı kurabiye kartlar Kurabiye Canavarı'ndan hazırlanan kutuya atıldı. Tukucum hazırlık aşamalarında köprü vaziyeti görmenin yanında son gece tümünü kesip yapıştırdı:) Teyze olmak kolay değil!


Kutlama saatini Çağan'ın uyku saatine göre ayarladığımız için uslu uslu durdu. 





Pastayı üflemekten bi'haber Çağan balığı neyi kurcalasam diye bakınırken ayağını şehriyeli salatanın içine sokuverdi kaşla göz arasında. 


Blogger arkadaşlarım da bu güzel günümüzde yanımızdaydı. Zaten biz artık gerçekten aile olduk!!! Blog bebeğimizin yaşını birlikte kutladık, sırada diğer blog bebekleri var:)



Haziran ayında Ömercik var mesela:)



Aras Kuşu artık ağabey olarak katılıyor davetlere, oysa ki bu papyonlu kuşun doğduğu gün de dün gibi:)


Ebygale, Roma seyahatinden ayağının tozu ile geldi. Bu postu biraz da onun objektifinden güzel karelere borçluyum:)


Cupcakeci Hayriye(Motherinlove)  ve tatlı kızı Ceylin:) Hayriye'nin diğer marifetleri için beklemede kalın:)


Gülsüm'cüm, motivasyon koçum:) En sevdiğim karelerden biri:)



Her şey güzeldi, müzik konusunda aksaklık olmasaydı ve video çekimini unutmasaydık daha da güzel olacaktı. Evet, biz video çekimi yapmayı unuttuk. Siz sakın unutmayın.

Ailem, ailemiz. 
Biz olduk.
Biz'liğin, anneliğin ilk yılını geride bıraktım. 
Her anı için şükrettiğim bir yıldı, nicelerini görmek, yine birlikte olmak, birlikte sevinmek dileğiyle.
Ailem başta olmak üzere o gün yanımda olan tüm dostlarıma, hazırlıklarda yardımcı olan herkese, Özgen Özlüce'ye teşekkür ederim.
















17 Mart 2014 Pazartesi

10/52



"A portrait of my son, once a week, every week in 2014."
"Oğlumun bir portresi, 2014 boyunca, her hafta."


Balığım 1. yaşını geride bıraktı bile.
 Hem büyüsün hem de büyümesin isteyip ikirciklendiğim, o elleri ve ayakları başta olmak üzere her bir yeri minicik, bakışları en masum halinde kalsın dediğim, kendisine sorulmadan bile 100 kişinin verdiği en popüler cevabın "babasının kopyası" olduğu gerçeğinin hala hüküm sürdüğü günlerdeyiz.
 Anne, evlat ve ikisi arasındaki tarifsiz şeyle geçen, en acemi, en yorgun olunan ama  tekrar yaşamak istenilecek muhteşemlikte 1 yıl.
Şükürler olsun.
Allah isteyen herkese nasip etsin, kimseyi evlat acısı ile sınamasın.




9 Mart 2014 Pazar

9/52





"A portrait of my son, once a week, every week in 2014."
"Oğlumun bir portresi, 2014 boyunca, her hafta."

Yemek yemek iki dişle de olsa çok güzel, ayaklarını heyecanla birbirine vurman için bir neden. Ama anlaşalım, artık sen de kaşık kullanmaya başla, ellerini arkaya saklayıp ağzını kaşığa uzatma:)

5 Mart 2014 Çarşamba

Güllüoğlu'nda İtalyan Mutfağı Lezzeti Saltimbocca Risotto Etkinliği


Blogger etkinliklerinin en eğlenceli geçtiği mekanlardan biri olan Güllüoğlu, bu kez bizi İtalyan mutfağından bir yemeğin yapımı ve tadımı için bir araya getirdi:) 



 Fatih Güllü ve ekibi, her zamanki misafirperverliği ile bizi çok güzel ağırladı.



Yemeğimiz: Saltimbocca Risotto. Tabii ki bir yatağı var -zira bu yemekleri havalı kılan bir husus- bu yemeğimizin yatağı mantarlı başemel sosla hazırlanıyor -bkz bir kare aşağı-.



Bonfile et içine zeytinyağında sotelenmiş soğan, domates, mantar, biber ve dana jambon ile biraz kaşar peyniri sarıyoruz(saran o parmaklar bizzat bana ait:).Ruloların üzerine birer kürdan saplayıp kızgın tavada pişirmeye başlıyoruz.




Etlerin dışı pişince bir süre de buharı ile pişmesi için üzerini kapatıyoruz. Sotelenen ve suyunu çeken mantarların üzerine başemel sos döküp fokurdayınca içine kaşar ekliyoruz, baharatlarla tatlandırıyoruz.


Ocakta bunlar olurken diğer yandan tabakları safranlı pilav ve salatalarla hazırlayan çalışkan arıları (bazıları kırmızı kazaklı:) fotoğraflıyoruz.


Arada da bir Kitana, Smilena, Hobizu, Mutlu Eller ve Ebygale  #selfie si yapıyoruz, hepimiz kareye sığamıyoruz ama o gözlerin(ucundan da olsa) Ebygale'e ait olduğu her halinden belli deyip içimizi rahatlatıyoruz:)



Hazırladığımız yatağa etleri dilimleyip tabağımıza son halini veriyoruz ve saatimize bakıp öğle arasının bitmek üzere olduğunu görüyoruz. O kadar hazırladık, pişirdik yiyemeyecek miyiz?? Tabii ki yiyoruz ve koşarak taksiye atlayıp işe dönüyoruz.



Bu etkinlikte ocak başı yardımcısı Zehra (Annemineli) abla idi. Ellerine sağlık:)



Etkinliğe taaaaa Ankara'dan katılanlar vardı, alkışlar alkışlar!! Gözdem Hanım ise diyetisyenimiz, yeni katıldı aramıza, Ankara'dan gelen annesi ile.


Erken ayrıldığımız için bizim bulunduğumuz bir kare bu  var, arkamızdan eğlence devam etmiş:).(Masada diyetisyen varken o tatlıları nasıl yediniz, şerbetleri nasıl içtiniz merak ediyorum arkadaşlarım.:)
Fatih Güllü'den yeni etkinliklerin sözünü aldık.
 Ustalarımıza, ekibe ve Fatih Güllü'ye tekrar teşekkürler!




2 Mart 2014 Pazar

8/52


"A portrait of my son, once a week, every week in 2014."
"Oğlumun bir portresi, 2014 boyunca, her hafta."

İçinden çıkamadığım bazı durumlar var. Rica ederim kimse benim renkli hayallerimi elimden almasın!