18 Şubat 2013 Pazartesi

Finale Doğru

Sayılı gün çabuk geçer söylemini doğrulayan zaman hakikaten çabuk geçti...37. haftada olduğuma, 3 gün sonra doğum öncesi 3 haftalık izne ayrılacağıma hala inanamıyor öyle ki ne olduğumu unutuyor ve hala kendimi merdivenlerden hoplayarak inerken bile bulabiliyorum. Hamilelik sürecim çoğu kadına göre rahat geçti ama asıl gösteri son haftalarda oluyormuş onu gördüm.Son günlerde gece uykuları beni tavaf eden 4 yastıkla ancak bir nebze uyunuyor ve sabahları yataktan kalkmam ve hazırlanmam ağır çekimle saatlerimi alıyor. 9 ayda özlediğim şeyler de oldu bitki çayı içmek ve hamama gitmek gibi ama doğumdan sonra özleyeceğim en önemli şey üşümemek olacak, ne konformuş üşümemek, neler çekmişim bunca yıl:)

Artık şehzade keyfine göre her an gelebilir. Böyle iyiydik yahu diyorum, insanların hamilelere duyduğu sempati nasılmış dibine kadar yaşadım, toplu taşıma araçlarında da kadınlarla erkekler arasındaki farkı bir kez daha öğrenmiş oldum(bu güne kadar yer verenlerin %99'u kadındı) ama bir yandan da büyük bir merak içindeyim, gerçi minnak karnımda biraz daha büyürse yediğim tekme tokatlara nasıl dayanırım bilmiyorum. Herkes doğumdan sonra bu hareketleri çok özleyeceğimi ve tadını çıkarmamı söylüyor, öyle yapmaya çalışıyorum.


Hastane çantamız hazır. Bu zamana kadar seyahatler için hazırladığım çantalara onun eşyalarını koymak çok garip bir duyguydu. Çantayı hazırlarken arkadaşlarımın tecrübelerinden ve bloglarda yaptığım araştırmalardan faydalandım. Zaten çoğu liste benzerdi ben ek olarak hurma koydum. Hurmanın oksitosin maddesi içerdiği, oksitosin hormonunun salgılanmasını sağlayarak doğum sürecinde dalgalarının hızlanması, doğumun kolaylaşmasını sağlaması ve doğum sonrasında da annede süt oluşumunu hızlandırdığı biliniyor. Hamilelik sürecinde bol bol tüketilen hurma doğum sonrası annenin enerji toplamasına da yardımcı oluyor. Ben de son günlerimde hurma tüketimi ve nefes egzersizlerime ağırlık verdim. Spor olarak ne pilates ne yoga yapabildim sadece fırsat buldukça yürüyüş yaptım ama pelvik taban kasları için önemli olan Kegel egzersizlerimi hiç ihmal etmedim.



Evet ne kadar okusam da bu bilgilerin çoğu deneyimlenmeden öğrenilemeyecektir. En azından ön bilgi ile hazırlıklı olmak iyidir, sınava boş girilmemeli diyorum. Bunlar okuduklarım, önerisi olan varsa hala okuyacak zamanım vardır herhalde:)



Odadaki eksikler tamamlanırken kapı süsünü de yaptım. Keçeye ara verince zorlandım biraz, 3 akşamımı aldı bu arkadaş, tiryaki hobi'nin yaptığı çalışmaları beğenen biri olarak buna benzer bir çalışmasını yapmak istedim. Eşim de beğenince kendime göre ufak ekleme-çıkarmalarla içime sinen bir kapı süsüne sahip oldum.



Ben keçe ile uğraşırken şanslı şehzadenin blog teyzelerinden Kırmızı Evin Cadısı da bu güzel çarpı işi kapı süsünü işlemiş, hem de ağrılı sancılı elleri ile...Hiç görmediğim, sadece yazılarından tanıdığım birinin böyle içten davranmasına çok duygulandım...Ellerine sağlık canım, o kadar kıymetli ki anlatamam... Bir gün yüz yüze de görüşebilmeyi çok istiyorum.İnşallah...


İstanbul'a alışverişe gittiğimde bakmış ve beğenmiştim bunu. Kısmet dönüp dolaşıp geldi taa Ankara'dan:) Hele o diş fırçası kabı...Nasıl aklında kaldı:)))


Gönderdiği paketten bir de lohusa tacı çıktı. Eee şehzade annesi valide sultan olur diye böyle yapmış:)) Takmak için o sultanlık(!) günlerimi bekliyorum canım!


İzin öncesi son dombik turlarımı atarken Smilena'ya uğradık. 9 ayda yemediklerimi güzel sofraya dayanamayıp 2 saatlik kaçamakta yiyince nefes alamadım bir süre. Zorum ne miydi, hiiç, son günlere sığınmaca diyelim. Bu tatlının hepsini yedim, pişman değilim, yine olsa yine yerim:)) Misafirperverlik için çok teşekkür ederim tekrar!



Bizim minnak pek kısmetli gerçekten. Bunlar da Smilena teyzesinden... Belki bir sonraki postta bunları giyen patates ayakların fotoğrafları olur kim bilir:) 

Dua ediyorum inşallah sağlıkla gelir aramıza.
Mutlu haftalar...