Şu yazımda bahsettiğim gibi kahrı beladan bu yana dişlerimden çekiyorum.En son yaklaşık 8-9 ay önceki diş kontrolümde konulan diş kökü iltihabı teşhisi ile kanal tedavisi uygulanmış ve tedavinin olumlu sonuç verip vermediğinin en erken 6 ayda belli olacağı, olumsuz sonuç halinde ameliyat olacağı söylenmişti. Her 3 ayda bir çekilen röntgenlerde durum izlenirken 6. ayda başka bir dişte de aynı durum ortaya çıktı ve tedaviye de cevap alınamadığından ameliyatla o bölgenin temizlenmesi gerektiğini söyledi doktorum. Önümde iki seçenek vardı ya 6 ay daha bekleyip ameliyat olacaktım ya da hemen.
Zamanın behrinde benimle aynı durumu yaşamış kişilerden bu ameliyatın ne kadar acı verici ve zor geçtiğini dinlediğimden çok korkuyordum. Bu stresle yaşamaktansa hemen kurtulmayı seçtim ama o 1 haftanın nasıl geçtiğini bir ben bilirim.
Tıbbi müdahalelerden ödü kopan biri olarak bu konuda kendimce bir araştırma yapmamaya söz verdim böylece korkumun mevcut haliyle kalmasını, artmamasını sağlayacaktım lakin son zamanlarda bu konu körün taşı gibi karşıma çıkıyor, birileri ya kendisinin ya tanıdığının başına gelenleri anlatıyordu.Benim açımdan en korkutucu şey müdahale anıydı, sonrasındaki zorlukları hiç kafama takmıyordum.
En son doktorun röntgene bakıp "şu bölgeyi kazıyacağız, dişleri de köklerinden şu şekilde kısaltacağız" demesinden sonra bende ipler koptu...Nasıl ya kökü kesmek falan??
Rüyalar, kabuslar peşimi bırakmadı...
Ameliyat sırasında müzik dinlemeyi ya da rahatlayacak başka şeyler yapmayı düşündüysem de son anda hepsini saçma bulup vazgeçtim.
Neyse..
Pazar günü saat 11.00 itibari ile ari bir kimseyim.
Korkulacak zırnık kadar şey yokmuş, boşuna yemişim kendimi 1 haftadır.Darbeli matkap etkisi hala flashback lerle yakamı bırakmasa da oldu da bitti maşallah.
Dudak içimde nadide ellerce işlenmiş dikişlerim(7 adet) mevcut. İlk 1.5 gün sadece sıvı gıdaları ancak pipetle içebildim. Hala yemekleri ezerek yiyebiliyorum.
Hamile gibi canım her şeyi çekiyor. Çabuk iyileşmek için protein tüketimim pik yaptı, pek sevgili arkadaşım süt de yavaştan kabak tadı vermeye başladı.İlk günlerde açlık hissetmememe rağmen bu gün neredeyse sürekli "açım ya ben" dedim durdum. Operasyon sonrası alınan ilaçlar kuvvetli olduğu için ve katı şeyler yiyemediğimden midem ağrıdı. Bu hafta sahalardan uzağım, raporluyum. Bazı sebeplerden ötürü Müge Anlı, evlilik programı vb. gündüz kuşağına gark oldum, toplumsal sorunlara bakış açım değişti. Dikişleri zedelememek için konuşamadığımdan kendimle konuşur olunca hobi olayına giriştim. Bu arada yağan kar da beni gafil avladı, uzaktan bakmakla yetindim:(
Hamile gibi canım her şeyi çekiyor. Çabuk iyileşmek için protein tüketimim pik yaptı, pek sevgili arkadaşım süt de yavaştan kabak tadı vermeye başladı.İlk günlerde açlık hissetmememe rağmen bu gün neredeyse sürekli "açım ya ben" dedim durdum. Operasyon sonrası alınan ilaçlar kuvvetli olduğu için ve katı şeyler yiyemediğimden midem ağrıdı. Bu hafta sahalardan uzağım, raporluyum. Bazı sebeplerden ötürü Müge Anlı, evlilik programı vb. gündüz kuşağına gark oldum, toplumsal sorunlara bakış açım değişti. Dikişleri zedelememek için konuşamadığımdan kendimle konuşur olunca hobi olayına giriştim. Bu arada yağan kar da beni gafil avladı, uzaktan bakmakla yetindim:(
Bir badire daha atlattım şu bıdık ömrümde. Allah beterinden korusun.
Not: Burada yazarın işlediği ana fikir şudur: Yazar bundan sonra "dilimi eşek arısı soksaydı... Dilim tutulsaydı...Çenem kırılsaydı..." gibi sözler söylerken seksenaltımilyon kere düşünecektir. Zira yemek yiyememe bir tarafa ona en çok konuşamamak koymuştur.
Not: Burada yazarın işlediği ana fikir şudur: Yazar bundan sonra "dilimi eşek arısı soksaydı... Dilim tutulsaydı...Çenem kırılsaydı..." gibi sözler söylerken seksenaltımilyon kere düşünecektir. Zira yemek yiyememe bir tarafa ona en çok konuşamamak koymuştur.
