27 Ekim 2014 Pazartesi

Balköpüğü Bursa'da Etkinliği

Balköpüğü Gizem, uzun süredir takip ettiğim blog yazarlarından. İstanbul'da bekarlığa veda edip Bursa'ya transfer oldu ve o artık Bursa'lı bir blogger. Geçtiğimiz hafta Bursa Almira Hotel'de güzel bir etkinlik düzenleyerek bizi bir araya getirdi. Bursa'da ilk kez bu denli büyük bir etkinlik düzenlendi, şehir dışından misafir blog yazarları da o gün bizimleydi. Sevgili Şerife, güleryüzü ile sanırım herkesten tam not aldı, benden aldı orası kesin:)




Gizem her yönü ile tam organize olmuştu, takım arkadaşları My Wish Event ve Pöti Kr Organizsayon çok başarılıydı, Gizem bizler için güzel bir sunum da hazırlamıştı. Çok okunan bloglara ilişkin tüyoları bizimle paylaştı, google için hepimizin kıymetli birer içerik üreticisi olduğumuzun altını çizdi, bazı terimlerden bahsetti, bunlardan "pagerank" ilk kez duyduğum terimlerdendi.





Sunum sonrası fotoğraflar çekildi, hem görsel hem de lezzet açıdan tam puan alan atıştırmalıklar midelere indi.  




Bursa Blogger Grubu



Gizem bir de çekiliş yaptı, çekilişte kazanılan hediyelerin yanı sıra hepimize özel hediye paketleri de hazırlanmıştı.



Bizi bu güzel etkinlikle bir araya getiren sevgili Merve Gizem Oluş'a ve hediyeleri için Primanova, Özlem Sabun, Workwonders, Zarafetli, Kent Kitap, Neşeli Bileklikler, Kozmobio, Mumyak, Hüsnadan, Otacı, Dermokil, Seranem, Aspire, Pakmaya, Koroplast, Parfümevi, Nideno, Note Kozmetik ve Farmasi'ye teşekkür ederim. 

23 Ekim 2014 Perşembe

Süzme Yoğurtlu Cheesecake

Damakta hafif limon tadı bırakan yumuşacık, hafif bir cheesecake son zamanlarda bizim evin rağbet gören tariflerinden. Yapımı biraz zahmetli gibi görünse de içinde süzme yoğurt olan bu güzel arkadaşın tek zorluğu dolapta bir gece bekletmek zorunda olmanız.




Yazın bloglarda gezerken tariflerini beğendiğim Mutfakta Feyza Var'da görmüştüm ve sandığım kadar zor olmadığını gördüğüm bu tarifi denemiştim, ilk deneme olduğundan kenarları kırpık bir kekim olmuştu ancak tadı dışarıda yediklerimle neredeyse aynıydı, öyle olunca görüntüye pek takılmadık:) Kırpıklık konusunda Feyza instagram üzerinden verdiği püf noktaları* ile bana yardımcı olmuştu. 

2. denememde tüm püf noktaları uyguladım, sonuç: kırpık kenarlar yine benimle:)





Dolapta yazdan kalan doğal vişneler vardı, sıkışık bir zamana rastlayınca çekirdeklerini çıkarmadan dondurmuştum. Sos yapımında bir etkisi oldu mu bu ayrıntının bilmiyorum ama bu kez sosum kek üzerinden aktı.



Eğer cheesecake seviyorsanız  pratik, hafif ve tam tutan bu süzme yoğurtlu cheesecake  kesinlikle tavsiyemdir.

*Püf nokta: Kekinizin kalıp şeklinde çıkmasını sağlamak ve çatlamasını önlemek için kelepçeli kalıbı önce güzelce folyo ile kaplayın ve su dolu fırın tepsisine yerleştirip öyle pişirin.

İlk denememde kalıbıma güvenemediğimden fırın içine su dolu kap yerleştirmiştim ama yeterli gelmemişti, ikinci ilkine nazaran daha iyiydi, üzeri çatlamamıştı. Kırpıkların nedeni hala gizliliğini koruyor.)

13 Ekim 2014 Pazartesi

Seramik Broş Yapımı

2 yıl kadar önce alıp kilerdeki kutuların arasında kaybettiğim seramik hamurum taşınma sırasında karşıma çıkınca, neler yapabilirim diye bakınmaya başladım. Aslında aklımda dantel baskılı bir tabak yapmak vardı ancak bu kez de dantelleri bulamayınca başka işlere yelken açtım. Blog listemi Bloglovin üzerinden düzenlerken bir sürü yeni blog da keşfettim, bir çoğu ile şimdiye kadar yolumun kesişmemiş olmasına hayıflandım.

Bu düzenlemeler sırasında karşıma çıkan bu blogda gezerken bu şirin broşlara rastladım, ve aldım hamurumu elime. Çok bir fikrim de yok, bir iki yere bakıp hamurla oynarken dikkat edilecek nokta var mı yok mu baktım. 


Açmak için kalın bir kalem ararken karşıma pilates topumun pompası çıktı, gayet iyi merdane görevi gördü. 



Hamuru açtıktan sonra çıktısını alıp kestiğim (kendim de bir kaç hayvan karalaması yaptım fakat bunların yanında pek sönük kaldılar:)) tilki ve baykuş resimlerini kalıp olarak kullanıp kenarlarından kestim,  Bu aşamadan sonra yapılacak şey hamurları 1 gün bekletmek, ilk yaptıklarımı beklemeye dayanamadığımdan 110C de 20-25 dk. fırınladım. Fırınlama işlemini fimolar için yazmışlardı, ben de denedim, oldu, sadece ortaları biraz nemli gibi kaldı ama önemsemedim.


 

Kurumuş -ya da kurumuş gibi davranan- kalıpları hafifçe zımparalamak gerekiyor, bu aşamada da elimde zımpara olmadığından kullanmadığım eski bir kağıt törpü ile göze batan yerleri temizledim.


Sonraki aşama boyama. Akrilik boya ile boyuyorlar sanırım, ben keçeli kalem kullandım. Burada bir önerim olacak, kalın uçlu ve iyi bir kalem kullanın, okulların açılma sezonunda marketlerin kampanyalı sepetlerinden bulup aldığınız ve sadece ufak sanat işlerinizde size yeterli olacağını düşündüğünüz(!) keçeli kalemlerinizin sizi yarı yolda bırakabileceğini aklınızda tutun. Benim turuncum tilkinin kulakları ve alnını boyayınca teklemeye başladı, sonra da bitmiş taklidi yapıp beni korkuttu. Çocukken arka kapağını açıp içine kolonya koyardık biraz daha idare ederdi, bu kalemler öyle uyduruk ki arka kapağını bile açılmayan cinsten yapmışlar, bekleye bekleye, kalemi sallaya sallaya, son damlasına kadar kullanıp bitirdim boyamaları. Beyaz yerler Flormar French Oje setinin beyazından, cilasını da yine aynı setin cilası ile yaptım.



İşte broşların arkadan en hatalı görünümleri. Arkaları hatta daha önemlisi yanları boyansa daha az kusurlu bir görüntü elde edilir.




Başta söylemem gereken bir ayrıntı, DAS marka bu hamurun felaket ötesi bir kokusu var. Hazır ortalık kokmuşken birkaç projeyi bir arada çıkarmalı. Broş yapma fikri hoşuma gidince bir de doğum günü yaklaşan minik Ahmet Efe'mize bir çerçeve yapmak istedim. Ahmet Efe, koyu Bursasporlu ebeveynleri sebebi ile doğuştan minik bir timsah. Ona minik hayvan arkadaşlarından ve Bursaspor renklerinden oluşan bir çerceve hazırladım.






Biraz da damgalarla oyun...






Güzel haberler alacağımız bir hafta olmasını dilerim.